YAZAR ve ESERLERİ HAKKINDA
Harun Yahya müstear ismini kullanan yazar Adnan Oktar, 1956
yılında Ankara'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da tamamladı. Daha
sonra İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ve
İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde öğrenim gördü. 1980'li yıllardan bu
yana, imani, bilimsel ve siyasi konularda pek çok eser hazırladı. Bunların yanı
sıra, yazarın evrimcilerin sahtekarlıklarını, iddialarının geçersizliğini ve
Darwinizm'in kanlı ideolojilerle olan karanlık bağlantılarını ortaya koyan çok
önemli eserleri bulunmaktadır.
Harun Yahya'nın eserleri yaklaşık 30.000 resmin yer aldığı
toplam 45.000 sayfalık bir külliyattır ve bu külliyat 60 farklı dile
çevrilmiştir.
Yazarın müstear ismi,
inkarcı düşünceye karşı mücadele eden iki peygamberin hatıralarına hürmeten,
isimlerini yad etmek için Harun ve Yahya isimlerinden oluşturulmuştur. Yazar
tarafından kitapların kapağında Resulullah'ın mührünün kullanılmış olmasının
sembolik anlamı ise, kitapların içeriği ile ilgilidir. Bu mühür, Kuran-ı
Kerim'in Allah'ın son kitabı ve son sözü, Peygamberimiz (sav)'in de hatem-ül
enbiya olmasını remzetmektedir. Yazar da, yayınladığı tüm çalışmalarında,
Kuran'ı ve Resulullah'ın sünnetini kendine rehber edinmiştir. Bu suretle,
inkarcı düşünce sistemlerinin tüm temel iddialarını tek tek çürütmeyi ve dine
karşı yöneltilen itirazları tam olarak susturacak "son söz"ü
söylemeyi hedeflemektedir. Çok büyük bir hikmet ve kemal sahibi olan
Resulullah'ın mührü, bu son sözü söyleme niyetinin bir duası olarak
kullanılmıştır.
Yazarın tüm
çalışmalarındaki ortak hedef, Kuran'ın tebliğini dünyaya ulaştırmak, böylelikle
insanları Allah'ın varlığı, birliği ve ahiret gibi temel imani konular üzerinde
düşünmeye sevk etmek ve inkarcı sistemlerin çürük temellerini ve sapkın
uygulamalarını gözler önüne sermektir.
Nitekim Harun Yahya'nın eserleri Hindistan'dan Amerika'ya,
İngiltere'den Endonezya'ya, Polonya'dan Bosna Hersek'e, İspanya'dan
Brezilya'ya, Malezya'dan İtalya'ya, Fransa'dan Bulgaristan'a ve Rusya'ya kadar
dünyanın daha pek çok ülkesinde beğeniyle okunmaktadır. İngilizce, Fransızca,
Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce, Urduca, Arapça, Arnavutça, Rusça,
Boşnakça, Uygurca, Endonezyaca, Malayca, Bengoli, Sırpça, Bulgarca, Çince,
Kishwahili (Tanzanya'da kullanılıyor), Hausa (Afrika'da yaygın olarak
kullanılıyor), Dhivelhi (Mauritus'ta kullanılıyor), Danimarkaca ve İsveçce gibi
pek çok dile çevrilen eserler, yurt dışında geniş bir okuyucu kitlesi
tarafından takip edilmektedir.
Dünyanın dört bir yanında olağanüstü takdir toplayan bu eserler
pek çok insanın iman etmesine, pek çoğunun da imanında derinleşmesine vesile
olmaktadır. Kitapları okuyan, inceleyen her kişi, bu eserlerdeki hikmetli,
özlü, kolay anlaşılır ve samimi üslubun, akılcı ve ilmi yaklaşımın farkına
varmaktadır. Bu eserler süratli etki etme, kesin netice verme, itiraz
edilemezlik, çürütülemezlik özellikleri taşımaktadır. Bu eserleri okuyan ve
üzerinde ciddi biçimde düşünen insanların, artık materyalist felsefeyi, ateizmi
ve diğer sapkın görüş ve felsefelerin hiçbirini samimi olarak savunabilmeleri
mümkün değildir. Bundan sonra savunsalar da ancak duygusal bir inatla
savunacaklardır, çünkü fikri dayanakları çürütülmüştür. Çağımızdaki tüm inkarcı
akımlar, Harun Yahya Külliyatı karşısında fikren mağlup olmuşlardır.
Kuşkusuz bu özellikler, Kuran'ın hikmet ve anlatım
çarpıcılığından kaynaklanmaktadır. Yazarın kendisi bu eserlerden dolayı bir
övünme içinde değildir, yalnızca
Allah'ın hidayetine vesile olmaya niyet etmiştir. Ayrıca bu eserlerin
basımında ve yayınlanmasında herhangi bir maddi kazanç hedeflenmemektedir.
Bu gerçekler göz önünde bulundurulduğunda, insanların
görmediklerini görmelerini sağlayan, hidayetlerine vesile olan bu eserlerin
okunmasını teşvik etmenin de, çok önemli bir hizmet olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bu değerli eserleri tanıtmak yerine, insanların zihinlerini
bulandıran, fikri karmaşa meydana getiren, kuşku ve tereddütleri dağıtmada,
imanı kurtarmada güçlü ve keskin bir etkisi olmadığı genel tecrübe ile sabit
olan kitapları yaymak ise, emek ve zaman kaybına neden olacaktır. İmanı
kurtarma amacından ziyade, yazarının edebi gücünü vurgulamaya yönelik eserlerde
bu etkinin elde edilemeyeceği açıktır. Bu konuda kuşkusu olanlar varsa, Harun
Yahya'nın eserlerinin tek amacının dinsizliği çürütmek ve Kuran ahlakını yaymak
olduğunu, bu hizmetteki etki, başarı ve samimiyetin açıkça görüldüğünü
okuyucuların genel kanaatinden anlayabilirler.
Bilinmelidir ki, dünya üzerindeki zulüm ve karmaşaların,
Müslümanların çektikleri eziyetlerin temel sebebi dinsizliğin fikri
hakimiyetidir. Bunlardan kurtulmanın yolu ise, dinsizliğin fikren mağlup
edilmesi, iman hakikatlerinin ortaya konması ve Kuran ahlakının, insanların
kavrayıp yaşayabilecekleri şekilde anlatılmasıdır. Dünyanın günden güne daha
fazla içine çekilmek istendiği zulüm, fesat ve kargaşa ortamı dikkate
alındığında bu hizmetin elden geldiğince hızlı ve etkili bir biçimde yapılması
gerektiği açıktır. Aksi halde çok geç kalınabilir.
Bu önemli hizmette öncü rolü üstlenmiş olan Harun Yahya
Külliyatı, Allah'ın izniyle, 21. yüzyılda dünya insanlarını Kuran'da tarif
edilen huzur ve barışa, doğruluk ve adalete, güzellik ve mutluluğa taşımaya bir
vesile olacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder